Saturday, September 30, 2006


Bizim Aydınlar/Qaranlıqlar


Azerbaycan bilenleri ve aydınları öz içlerinde birbirleriyle danişip, yazışıp ve bildiklerini bütün milletle paylaşmalıdırlar. İran fars filterinden geçmiş kitaplardan, yazılardan, ve qazetlerden yox, belke öz araşdırmalarından ve yeni araşdirmalardan ve ya quzey Azerbaycan ve Türkiye bilenlerinden alınan bilgilere dayanaraq Güney Azerbaycan milletine bilgi vermeye çalismalidirlar. Geçmişimizi yalanlayan ve danan ve deyişdiren qaynaqlardan uzaq gezilmeli. Bu qaynaqlar çoxunluqla fars qaynaqları ve onlardan yararlanmiş batı qaynaqlarıdır ki geçmiş 80 ilde İran fars ırqçıları terefinden yaradılmış ve dünyaya tanıtılmışdır. Bizim aydınlarımız, bilenlerimiz, ve araşdırıcılarımız Azerbaycan tarixini yeniden açıp söküp yeniden inşa etmelidirler. Bu bir binaya benzer ki onu bizim düşmanlarımız bize tikmişler. Bu binanin kökü eyridir. Onda işlenilen kerpicler, ağaclar, ve demirler yalançi kerpicler, ağaclar, ve demirlerdir. Bu bina uzaqdan belke de yaxçı ve avand görünür. Ama bir bina uzmanı onun eyri ve saxta olduğunu hemen görür. Azerbaycan tarixini özgeler ve ya özellikle düşmanlarımız yazmışsa bizim aydinlarımız bizim bilenlerimiz bizim tarix yazanlarımız o tuzağa düşmemeliler ve o tarixi pozup yeniden yazmalidirlar. Rusların ve ya farsların filterinden geçmiş tarixi qebul eden Azerbaycan'lının halı bir zeherlenmiş kişiye benzer. Eger bir insan zeherli yemek yemişse onu bir bilen adamin yanina götürerler. Doktur her şeyden once zeherlenmiş xestenin qarnın yuvar ki zeheri onun bedeninden çixarsin. Ondan sora başqa davalar ve ilaçlar ona verer. İndi bizim milletimizin çoxunluğu 80 ilden çoxdur ki beyinden zeherlenmişdir. İçimizde özlerini aydin, alim(bilen), doktur, mehendis, intelektual, demokrat, solçu sağçı, ve modern ve post modern ve başqa başqa aldatıcı adlarıylan aparanların çoxu da bu zeherlenmekden amanda qalmamışlar, ve ya üzüntüyle demeliyik ki çox zamanlar zeherliyenlerin ozlerinden ve ya ajanlarından olmuşlar. Nece ki yatan yatanı oyadabilmez, yatıran da ki yatanı oyatmaq heç de yararına değildir. Düşüncemizce bizim indiki durumda, bizim içimizden çixan ve bize düşman olan sözde aydınlarımız aradan götürülmelidirler. İçimizde bir ata sözü vardır: ağacı öz içinden qurd yeyer, indi biz bu ağacı qurdlardan qurtarmalıyık. Bütün varlıqları bizden olan bu qurdları yandirip qurtuluş savaşinın tüstüsünde boğmalıyık. Olara heç umut yoxdur. Onlardan heç bir şey ummamalılık. Azerbaycan Türkünün içinden çixan fars şevenism’inin bizim içimizde başçisı olanlarla acımasızca davranılmalıdır. Onlar ağac uste oturup ağacı kökünden kesenlerdirler. Özlerini Türk adlandıran ama bizi küçümseyen ve farsı başimıza mindirenler temizlenmelidirler. Bunlar ormanı qıran baltanın qulpudurlar. Bunlar düşmanın bizim içimizde güvenceleridirler. Azerbaycan ailelerinden çixan, Azerbaycan suyunu içmiş, eti sümüğü Türk olan, ama Azerbaycan Türkünü farsların eyağı altına atanların yaşamaq heqleri yoxdur. Onlar bu haqqı analarinin dilini dananda ve fars dilini bizim ağzımıza soxanda elden vermişler. Onlar insanlar arasında sivil bir toplumda yaşamaq haqqını o milletin bütün varlığını düşmanlara satanda elden vermişler. İranın içinde ve xaricinde güc, siyaset, bilim ve başqa alanlarda yuksek meqamlarda ve seviyelerde olan Azerbaycan Türk kökenli Azerbaycan düşmanlarının zamanı başa çatmistir. Bu, hemen yuxarıda sözünü ettiğimiz dokturun zeherlenmiş insanın qarnını yumağa benzer. İran’da ve xaricde Türk kökenli Azerbaycan düşmanları ilk once aradan götürülmelidir. Güney Azerbaycan bir can ve bir beden ve bir bütün ve birge olaraq hereket etmek isterse öz canından öz bedeninden bu mikrobları öldürüb def’etemelidir. Bu aşama düzgünce heyata geçmese başqa aşamalarda böyük çetinliklerle qarşi qarşiya qalmaq mecburiyetinde olacağık. Demek hemen bu sözünü ettiğimiz düşmanlarımız yarın Güney Azerbaycan qurtuluşunun sabahında en öne geçip ozlerini gene de millentimizin önüne yerleşdirip satqınlıqlarına yeni ciltlerinde devam edecekler. Böyle olabileceği indiden bellidir. Başqa milletlerin herketlerinden ve inqilablarından alınan tecrübeler buna buyuk tanıqtır.

Gelecek Azerbaycan Türkünündür

Sayqılarımla
Oğuz Türk

Sunday, September 03, 2006


Ey böyük Türk

ATATÜRK

Senin o dağlarca adın . . .

Bir daha,

Yükseleceğimizin güvenidir.

Övünür

Ucalır

Başı göklere sürtülür

Adını getiren her Türk . . .

Denizden Denize

Sınır çekilmez

Aramıza,

Turan dediğim

Bütün varlıqdır . . .

Ey böyük Türk

ATATÜRK

Qanli gözlerimizle

Seni gözleriz

Her quşaqda

Her çağda

Seni gözleriz

Seni özleriz . . .

Bulunur

İnaniram

Bir Türk Anası

Bulunur

İnaniram

Bağışlasın tarixe

Bir daha

Seni

Ey böyük önder

Ey büyük ATATÜRK

Ey büyük Türk

İnaniram



OĞUZ TÜRK