Monday, December 30, 2013

Yapay Gülüşler


Aldanmayım yapay gülüşlerine,
Yağım olduğunu xatırlat her gün...

Üreğimin ucun amac eyleyib,
Zeherli dilinden oxu at her gün...

Qaşını oynadıb atı yürütdün...,...
Böyle şetrencine qaldım mat her gün!...,

Özümü yahaldıb seni gözledim,
Buyur meni qaş gözle oynat her gün!...

Boğazımı yarıb kesseler bendim,
Ney kimin etmezem men feryat her gün.

Güzgüye baxıram bir şey görmürem...;
Neyiydi gördüğüm ta her zat her gün...?

Senden öte Kimse yazımı bilmez.
Oğuz'un sözlerin savur at her gün...

Dec 30. 2013




Sunday, December 29, 2013

İran düşüncesi ve Azerbaycan düşüncesi, ...


İran düşüncesi ve Azerbaycan düşüncesi, ...

Yazılarımızda ''İran düşüncesi'' ve ''Azerbaycan düşüncesi'' qonusunu açıxlamışıq. Ancaq ''İran düşüncesi'' dediğimizde neyi qesd edirik? İndi, Azerbaycan düşüncesi İran düşüncesi ile var yox savaşındadır. Biz ise bu savaşın Güney Azerbaycan qolundayıq. İran düşüncesi Azerbaycan düşüncesini yox etme çabasında Güney Azerbaycan'ı ayağı altına salıb ezmekdedir. İşqal altında can çekişinde olan ve sürünen Güney Azerbaycan Türk milleti, topraqsal ve toplumsal varlığından yoxsunlaşmaqdadır. Geçen 20 ilde dalqanın bizim yönümüze dağişdiği doğrudur. Ancaq, İran düşüncesi de Güney Azerbaycan'ın qurtuluşunda ve Böyük Azerbaycan'ın yaranmasında, öz yoxluğunu görür. Buna göre de aşırı ve ağır İran-Fars milletçiliğine sövkenir. Bu İran-Fars milletçiliği hemen hemen ırqçılıqdır. Neden ki İran-Fars milletçiliği başqa milletlerin gelişmesine ve hetta varlığına bir tepgi kimindir. Ancaq bu bir sağlıqlı milletçilik değildir. Yoxedicidir. Hem İran-Fars varlığına, hem de başqa milletlere, Türk'lere Ereb'lere, vb... yoxedicidir. Ancaq Güney Azerbaycan Türk milletçiliği ve genelde Böyük Azerbaycan Türk milletçiliği heç bir millete tepgi olaraq yaranmamışdır. Bu milletçilik yıxıcı ve yoxedici değildir. Ancaq qurtarıcı ve tikici (inşa edici)dir.
Önceden vurquladığımız kimin, düşüncemizce, bizim milletçiliğimiz, tepgisel değil, etgiseldir. Hetta İran işqalına qarşı qoyub qurtuluş savaşında, tepgisellik kimin görünen (tecziye teleblik) gerçekde, etgisel olaraq (istiqlalçıllıq)dır. Bu daha ince bir qonudur. Demek, bizim milletçiliğimiz, ne Fars'ların milletine qarşı ne de onların topraqlarında gözümüz var diye, sanılmamalıdır. Ancaq, bizim milletçiliğimiz, Türk'ü öz topraqlarında gerçek anlamı ile var eden bir düşüncedir. İndi Türk'lerin Azerbaycan'a gelib gelmemesi veya ne zaman gelmesi, ve bilekis, Fars'ların o bölgede varlıqlarının ''neandırtal''lara qeder dayanması, veya Türk dilinin ne qeder yüksek derecede olub olmaması, ve Fars dilinin ne düzeyde olub olmaması, heç bir şeyi değişdiremez. Demek, Güney Azerbaycan Türk varlığının var yox savaşında, öz bağımsızlığını elde etme yolunda, bu davanı ne daha çox haqlı veya daha az haqlı edemez. Nece ki, Güney Azerbaycan Türk millet, bağımsızlığı özüne bir milli haq bilirse, ve özünde özünü idare etme leyaqetini görürse, kimse ve heç bir şey onu daha haqlı veya haqsız edemez. Bu haq, Güney Azerbaycan Türkünün isteğinden doğula bilir. Ne tarixden, ne de geleceğe yöneli varsayılardan. ''Milli istek'', özü özüne ve özü özünde haq doğurandır. Yalnız ''istek''dir ki milli varlıq yarada biler. Millet olmaq da bu istekdedir. Milli egemenlik de bu istekdedir. Bu qonuya daha sonra da doxunacayıq.
Bize göre İran düşüncesi Azerbaycan düşüncesi ile qarşı qarşıyadır. Buna göre de, onların gördüğü her iş, danışdığı her söz, ve yazdığı her yazı bize ters gelemekdedir. İran Fars ırqçılığı özünü öbiri topluluqları eşağalatmda ve onlarla düşmanlıqda görür. Fars'ın milli varlığı Türk ve Ereb düşmanlığı üzerine qurulmuşdur. Milletlere düşmanlıq üzerine qurulmuş olan miletçilik hemen hemen ırqçılıqdır ve başqalarını yox etmeğe ve özünü de yox etmeğe geder. Bize göre Fars ve sonucda İran milletçılığı axsaq ve iflas edici bir düşüncedir. Bu İran-Fars ırqçılığı her halda, bizi yoxedici olduğu yanısıra, Fars milletine de yaramayacaqdır. Bu çeşit milletçilik (ırqçılıq)ların sonu ve tecrübesi tarixde ap açıq aydındır. Bize göre bu İran-Fars düşüncesi yuxarıda anlatdığım nedenlere göre, ve öz genel neceliğine göre yalnış yoldadır. Men, İran-Fars düşüncesinin puça çıxacağına ve bu anti-Türk ve anti-Ereb kökdenci yaxlaşım onların üzlerine patlayacağına eminem. Azerbaycan düşüncesinin önünde, İran düşüncesi, bizim qurtarıcı çalışmalarımızla her gün geri oturur ve silinib getmekdedir.

Oğuz Türk
2013

Thursday, December 12, 2013

Tutsaq etdiler bizi




Gözlerinden esremişdim ya!....
İndi mene şallax vururlar...
Qırx ilin içmeyine...
Bitmez çilede...
Saydın mı?

Qaşlarından şirke düşdüm ha!...
İndi meni asırlar...
Ancaq ikisinden birini qaldırıb...
Göz altından bile baxmırsın.

Uçmağın yolu burnundan mı geçir?
;...
Tanaları meni öldürür....
Deli edir...

Orucluq sabahında,...
Eyaqlarına güller serib...
Dodağından obaşdan ettik...
Ve bir birimize tutsaq olduq.

Ve tutsaq etdik bir birimizi...
Tutsaq etdirdik...
Tutsaq etdiler... bizi...

Oğuz Türk
2013

Sunday, December 08, 2013

Cenab Heyder Eliyev ile görüşmem



Cenab Heyder Eliyev ile görüşmem,

Azerbaycan'ın geçmiş prezidenti Cenab Heyder Eliyev ile, ilk olaraq 1993ün Aqust ayında telfonla danışdım. O günlerde Cenab Eliyev, Bakı'da Milli Meclis Sözcüsü idi, ancaq Azerbaycan presizdentliğine seçime gedecekdi. Azerbaycan'ın o zamankı Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın temsilcisi Cenab Hesen Hesenov, de'vetlimiz olaraq ailesi ile, Kanada'nın Toronto şehrine gelmişdiler. Qonağım, Cenab Hesenov, mene Cenab Eliyev'e telfon edib Kanada Azerbaycan'lıları ile ilgili bilgi vermek istdiklerini söylediler. Menim de Cenab Eliyev ile danışmağımı uyqun gördüler. Cenab Hesenov, telfon ile Cenab Eliyev'in ofisine bağlanandan sonra, oturduğu yerden qalxıb, elebil ki Cenab Eliyev otaqdaydı, eyağ üste sayqı duruşunda, danışdılar, meni tanıtdırıb, sora telfonu mene verdiler. Çox heyecanlıydım. Azerbaycan'ın siyasi durumunu bilirdim. Çox gergin ve çetin bir dönemde, Azerbaycan'a prezident olacaq birisi ile telfondaydım. Hem xarici işqala, hem de iç qarışıqlıqlarla çox çetin durumda olan Azerbaycan'ı istiqrara getirmek isteyen Cenab Eliyev telfondaydı. Sesi semimi, güclü ve mehebbetli idi. Selamlaşandan sonra, menden Kanada'da olan Azerbaycan'lıların ne durumda olduqlarını soruşdular. Men, Kanada'da Güney Azerbaycan'lıların daha çox olduqlarını vurqulayaraq, Azerbaycançıların, yalnız güclü ve istiqrarlı bir Azerbaycan gürmek istediklerini söyledim. Cenab Heyder Eliyev'i desteklediğimizi ve doğru yolunda başarılı olmasını arzıladım. Cenab Eliyev xaricde yaşayan Azerbaycan'lıların her birinin bir Azerbaycan'ın temsilcisi olmalı gereğini vurqulardılar. Sağ ol'laşıb telfonu Cenab Hesenov'a geri verdim. O da sağ ol'laşıb danışığı bitirdi.
İkinci xatirem Cenab Heyder Eliyev ile, New York'da Birleşik Milletler Teşkilatında Türk Evi'nde oldu. 1994'ün September ayında BMT'nın 49uncu iclasına Azerbaycan'ın prezidenti olaraq, Cenab Eliyev gelmişdiler. Men ve iki başqa yoldaşımız, Kanada Azerbaycanlılarını temsilen, çağırılmışdıq. İlk sabahdan New York'da BMT'nın binasında Türk Evi'nde, heyecanla gözledik. Günortaya doğru, herkes yığışmışdı, Cenab Heyder Eliyev, Cenab İlham Eliyev ve yanındakı devlet adamları geldiler. Cenab Heyder Eliyev, öz çıxışlarında, Azerbaycan'ın ve bölgenin gergin durumu ve Ermeni işqalı qonusunda danışdılar. Azerbaycan'ın erazi bütünlüğünü her zaman ve her qeymete qoruyacağını ve siyasi, iqtisadi, ve nizami güclenme ve istiqrarın önemini vurquladılar. Türkiye dışişleri baxanı Cenab Hikmet Çetin ile bir yerde durmuşduq ve Cenab Eliyevin danışıqlarını dinleyirdik. Çıxışdan sora, Cenab Eliyev'in bizi qebul edeceklerini söylediler. Görüşme otağında, prezident Cenab Heyder Eliyev, Cenab İlham Eliyev, AB'de Azerbaycan elçisi Cenab Hafiz Paşayev, ve bir neçe devlet mensubu varıydı. Cenab Heyder Eliyev, çox semimi, mehebbetli, ve üreğe yaxın el verib, opuşub, hal ehval sorub, eğleşdiler. Çox heyecanlıydım, ve özümü çox onurlu hiss edirdim. Genel olaraq, Azerbaycan'ın siyasi durumu ve xaricde Azerbaycan'lıların ve özellikle Güney Azerbaycanın durumu danışıldı. Görüşmemiz 15 deyqe surdu. Cenab Heyeder Eliyev ve Cenab İlham Eliyev, bizi Azerbaycan'da her zaman görüşmeye de'vetli olduğumuzu ve rahatlıq sağlayacağını buyurdular. Sağ ollaşıb, ayrıldıq.
Men Cenab Eliyev ile danışmağı ve görüşmeyi, özüme onur olaraq görürem. Yaşamımı uğruna adadığım Azerbaycan'ın prezidenti ile danışmaq ve görüşmek mene çox heyecan ve fexr verici bir hadise idi.
İndi ki 20 il o ğunlerden geçir, gine de ve her zaman Cenab Heyder Eliyev ile te'rifin etdiğim ve soraki görüşlerimden onur duyub, ve en yaxçı xatireler kimin üreğimde tuturam. Üzüntü ile demeliyem ki, indi 10 ildir ki o daha aramızda değil. Geçmiş yüz ilde Quzey Azerbaycan'ı her yönden etgileyen en önemli siyasi insan, Cenab Heyder Eliyev, öz dünyasınız değişmiş. Ancaq, onun tutduğu ve gösterdiği yol ap açıq önümüzdedir; Bağımsız, güclü, modern, bütün ve Böyük Azerbaycan.

Sayqılarımla

Oğuz Türk

2013