Tuesday, December 05, 2023

İran'da Etnik Mühendislik, (Azerbaycansızlaştırma ve Türksüzleştirme)

 


İran'da Etnik Mühendislik, (Azerbaycansızlaştırma ve Türksüzleştirme)


Etnik mühendislik, siyasi iktidarın nüfus yapısını bilinçli bir şekilde değiştirmeyi hedefleyen politikalarını ifade eder. İran denilen yer, etnik olarak çok milletli ve çeşitli bir ülke olup, tarih boyunca çeşitli dönemlerde etnik mühendislik uygulamalarına maruz kalmıştır. Bu çalışma, İran'da son 100 yılda Pehlevi sülalesi ve sözde İslam devletlerinde uygulanan etnik mühendislik olaylarını akademik bir perspektifle ele alarak, bu politikaların etnik gruplar arasındaki ilişkilere ve toplumsal yapıya olan etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır.


Tarihsel Arka Plan


İran adlanan ülkede, Güney Azerbaycan ve Güney Türkmenistan, Kaşkay, Kalac ve başka Türkler, Farslar, Araplar, Baluciler, Lurlar, Kürtler ve diğer birçok etnik gruptan oluşan zengin bir etnik mozaik sunmaktadır. İran'da son yüz yıl, politik, sosyal ve ekonomik değişimlerle karakterize edilmiş, farklı etnik toplulukların etkileşimlerini şekillendiren bir dizi olaya tanıklık etmiştir.


Pehlevi Dönemi (1925-1979)


1925 yılında Pehlevi hanedanlığının iktidara gelmesi, merkeziyetçi politikalar ve Pers milliyetçiliğinin yükselişini getirmiştir. Pehlevi döneminde, Pers dilinin öne çıkarılması, eğitim ve yönetim alanlarında Persileştirme politikalarının uygulanması, diğer etnik kimliklere ait dillerin ve kültürel mirasların marjinalleştirilmesine neden olmuştur.


Özellikle, Azerbaycan Türkleri ve Araplar, kendi dillerini ve kültürel kimliklerini koruma çabalarında karşılaştıkları zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu dönemdeki politikalar, etnik farklılıkları örseleyerek toplumsal dokuda gerginliklere neden olmuştur.


İslam Devrimi ve Sonrası (1979-günümüz)


1979 İslam Devrimi, İran'ın modern tarihinde köklü bir değişimi başlatmıştır. Devrimin amacı, sosyal adalet ve eşitlik temelinde bir İslam Cumhuriyeti kurmaktı. Ancak, bu dönemde de etnik kimlikler ve talepler önemli bir rol oynamıştır.


Devrim sonrasında, başta çokunluk olan Azerbaycan Türkleri ve başka etnik azınlıklar, kendi kültürel ve siyasi haklarının tanınmasını talep etmiştir. Özellikle, Türkler Araplar, Kürtler ve Baluciler gibi etnik topluluklar, daha büyük özerklik ve kendi kültürel miraslarının korunmasını istemiştir.


Ancak, İslam Cumhuriyeti'nin dini yönetimi ve Şii İslam'ın etkisi, Güney Azerbaycan, Güney Türkmenistan Türklerinin ve başka etnik azınlıkların taleplerine ve haklarına olan yaklaşımı etkilemiştir. Bu durum, etnik grupların siyasi ve sosyal alanda marjinalleşmesine ve sistematik bir şekilde bastırılmasına yol açmıştır.


Etnik Mühendislik Politikalarının Yansımaları


Etnik mühendislik politikalarının sonuçları, farklı etnik gruplar arasındaki ilişkileri şekillendirmiştir. Özellikle, Güney Azerbaycan, Türkmen, Arap, Kürt ve Baluci topluluklarının merkezi hükümetle olan ilişkileri gerginliklerle dolu olmuştur.


Türkler genellikle ve çokunlukla İran'ın kuzeybatısında ve batısında yaşayan önemli bir etnik topluluktur. Bu bölgelerde yaşayan Türkler, kendi kimliklerinin tanınması ve daha büyük özerklik ve bağımsızlık talepleriyle devlete karşı çıkmışlardır. Ancak, merkezi hükümet, Türk kimlik hareketini bastırmak için sert önlemler almış ve siyasi muhaliflere karşı baskı uygulamıştır.


Araplar da özellikle Ahwaz bölgesinde önemli bir etnik topluluğu oluşturmaktadır. Ahwaz, İran'ın petrol rezervlerinin büyük bir kısmını barındırmaktadır. Bölgedeki Araplar, ekonomik ve siyasi temsil taleplerini dile getirerek hükümetle karşı karşıya gelmiştir. Ancak, hükümet, bu talepleri bastırmak için güvenlik güçlerini kullanmaktan çekinmemiştir.


Benzer şekilde, Baluciler de İran'ın güneydoğusunda yaşayan bir etnik topluluktur. Baluciler, daha büyük siyasi temsil ve ekonomik fırsatlar talep etmiştir. Ancak, merkezi hükümet, bölgede yapılan etnik ayaklanmaları sert önlemlerle bastırmış ve Baluci toplumunu marjinalleştirmiştir.


Etnik mühendislik politikalarının bir sonucu olarak, etnik azınlıkların siyasi, ekonomik ve kültürel hakları kısıtlanmış ve devlete olan güvenleri zedelenmiştir. Bu durum, etnik gruplar arasında ayrımcılık hissini artırmış ve toplumsal huzursuzlukları teşvik etmiştir.


Sonuç


İran'da son 100 yılda yaşanan etnik mühendislik politikaları, farklı etnik topluluklar arasındaki ilişkilere ve toplumsal yapıya ciddi etkileri olmuştur. Devletin merkeziyetçi politikaları, etnik grupların kimliklerini koruma çabalarını engellemiş ve siyasi, ekonomik ve kültürel olarak marjinalleşmelerine neden olmuştur.

Güney Azerbaycan’da İran-Fars İşgal rejimi tarafından uygulanan ekolojik terörcülük, o bölgeyi Türklerden silme ve Kürtleştirme siyasetinin bir parçasıdır. 


Bu durum, toplumsal huzursuzlukları artırmış ve etnik çatışmalara zemin hazırlamıştır. İran'ın etnik çeşitliliğini yönetmek için kapsayıcı politikalar geliştirme ihtiyacı vardır. Bu, etnik azınlıkların taleplerini ciddiye almak, siyasi ve kültürel haklarını korumak ve toplumun her kesimini kucaklayıcı bir yapı inşa etmekle mümkün olacaktır. Etnik mühendislik politikaları, toplumsal bağları sökmüş ve milletleri daha da Farslaşmağa va İranlılaşmağa sürüklemiştir. 


Bu durumda, hayatta kalma ve beka mücadelesinde, genelde Türklere ve özellikle Güney Azerbaycan Türklerine bağımsızlıkdan başka yol kalmamıştır.

No comments: