Monday, November 04, 2024
İran’da Seçim Manipülasyonu ve Güney Azerbaycan،
İran’da Seçim Manipülasyonu ve Güney Azerbaycan،
#OğuzTürk
Neredeyse bir asırdır, Güney Azerbaycan İran işgali altında kalmış ve Türk kimliğini silme çabalarına maruz kalmıştır. Bu yazıda , tarihsel bağlamı, Azerbaycan ve Türklük kimliğini ortadan kaldırma politikalarının etkilerini ve İran'daki siyasal dinamikleri, baskı aracı olarak seçimleri ve bu durumun Güney Azerbaycan bağımsızlık hareketi üzerindeki etkilerini incelemeğe çalışacağım.
İran’ın Güney Azerbaycan’ı işgali, bölge için önemli bir egemenlik ve kimlik kaybına neden olmuştur. Son yüz yıl boyunca, İran hükümeti Azerbaycansızlaştırma ve Türksüzleştirme politikalar izlemiş, özellikle son 45 yılda sözde İslam hükümeti altında bu politikaları yoğunlaştırmıştır. Bu politikalar, kültürel soykırım ve çevresel yıkıma yol açmış, Urmiye Gölü'nün yok edilmesi gibi olaylarla tarım yapılamaz hale gelen topraklar, Güney Azerbaycan halkının doğal kaynakları ve mirasından mahrum bırakılmasına sebep olmuştur.
İran İslam Cumhuriyeti, kendini cumhuriyet olarak sunan bir otoriter teokrasi olarak çalışmaktadır. Bu seçimler, rejimi meşrulaştırmak için tasarlanmış olup, gerçek siyasal değişimi sağlamaktan uzaktır. Yüce dini lider Hamenei ve ekibi tüm önemli kararları almakta, seçim sürecini anlamsız hale getirmektedir. Tarihsel olarak, halk tarafından seçildiği iddia edilen on üç cumhurbaşkanının tamamı görevden alınmış, öldürülmüş veya kaçmıştır, yalnızca yüce dini lider Hamenei hariç. Bu durum, İran demokrasisinin yüzeysel doğasını vurgulamakta, devletin kontrolü elinde tutmak için sahte bir ikilik yaratmaktadır.
Helikopter kazasında İran cumhurbaşkanının ölümünün ardından yapılan son seçim, rejimin manipülatif taktiklerinin bir örneğidir. Hükümet, özellikle Türk ve Fars grupları arasındaki etnik gerilimleri istismar eden yeni bir ikilik düzenledi. Güney Azerbaycanlılara karşı işlediği suçlarla bilinen ve yüce lidere olan sarsılmaz desteğiyle tanınan Pezeshkiyan, Türk insan haklarını savunan bir aday olarak sunuldu. Bu stratejik hamle, Güney Azerbaycan söylemini çalarak ve ele geçirerek bağımsızlık hareketini daha da bölmeyi amaçlıyordu.
Pezeshkiyan’ın adaylığı, Güney Azerbaycanlılar arasında, onu desteklemenin Fars merkezli rejim altındaki baskılarını azaltabileceğine dair sahte bir umut yarattı. Ancak, yüce lider tarafından kukla cumhurbaşkanı olarak atanması, rejimin gerçek niyetini ortaya koymaktadır: baskıcı politikalarını sürdürürken meşruiyet kazanmak. Bu seçim, zaten kırılgan olan Güney Azerbaycan bağımsızlık hareketini daha da parçalamış, ideoloji ve asimilasyon temelli bölünmeleri daha da artmıştır.
Güney Azerbaycan bağımsızlık hareketi, tarihsel olarak Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye'den hiç desteklenmemesi, ve liderlerinin sistematik olarak ortadan kaldırılması veya asimile edilmesi gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Son seçim, bu zorlukları daha da artırmış, İran devleti Güney Azerbaycanlı aktivistlerin söylemlerini ve sloganlarını ele geçirerek iç bölünmeler yaratmıştır. Hareket, şimdi çeşitli hatlar boyunca bölünmüş olup, İran rejimine karşı birleşik bir cephe sunma yeteneğini yitirmiştir.
Bizim görüşümüzce, Güney Azerbaycan bağımsızlık mücadelesi, halkının sistematik baskı ve kültürel soykırıma karşı direncini simgelemektedir. İran rejiminin seçim manipülasyonu ve otoriter kontrolü, bağımsızlık hareketinin karşılaştığı büyük zorlukları vurgulamaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek, egemenlik ve kendi kaderini tayin etme hedefine odaklanan birleşik ve sağlam bir direniş gerektirmektedir.
İran’da geçirilen sözde seçim, Güney Azerbaycan’ın Savucbulağında (Mahabad) doğmuş olan Pezeshkiyan’ın İran cumhurbaşkanı olması, Güney Azerbaycan Bağımsızlık Hareketına büyük zarar vermiştir ve gelecekte de verecektir.
#OğuzTürk
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment