Monday, December 24, 2012
Friday, April 06, 2007

Bir ikinci gözle gözel qızım
Sene qurban olsun iki gözüm
Bilirem gecikmişem ey gözel
Umarım ki yardım eder dizim
Üzüme vurup daha etme ağ
Gece qalmışam bilirem özüm
Ora getmirem, bura getmirem
Gelirem sene gelirem quzum
Yaşamın yolu buruğ a buruq
Hele qorxuram burada azım
Ne gücüm yetir, ne elim çatır
Ki bu qurqunun kökünü qazım
Bu dönergeye elimi atım
Tufağın yıxım tağını pozum
Ağaran Saçıma düğün tüşüp
Bele pırtlaşiq düğünü çözüm
Uca dağların başi qarlıdır
Ölene qeder başı üca gezim
Hele ayrılıq elime düşe!
Qulağın kesim başinı ezim
Gel otur canım dizim üstüne
Darayım saçın hörüyüm özüm
gedecek firuzi bu dünyadan
qalacaq nedir? qalacaq sözüm.
Oğuz Türk
Saturday, December 23, 2006

Bizim yerin ortalarında
Biraz eşağada
Büyük bir tumates kolu var,
: Neden vermirsen dedim ona?
Yanları yox
Ortaları olqunlaşmışdı
Qızarmışdı biraz
Bozarmışdı
: Neden vermirsen
Dedim ona.
Biraz yuxarıda
Senin işin bitmek üzreydi,
Neydi o bitgiler?
Büyük büyük
Geniş geniş
Bölük bölük
Qalın qalın
Yapraklar?
Her yeri bürümüştü
Baxırdın
Yetişirdin onlara
Sehmanlayırdın,
İşin bitti
İkimizde çıxırık.
Bizim yerin köşesinde bir çıxış var
Bir açıklık
Bir aşımlık duvar
Sen aşdın
Men duvarın buyanında
Gözlüyürük kimidir. . .
Yandakı yer yoldur
Yolacaktır
Geçecektir
Uçurum var
Qıraxdan
Geçirler
Kervandır
Develer geçir
Başları ancak
At başına benzeyir!
Biri menim üstüme gelir kimin olur
Men qorxuram
Hülkürem
Dönüp duvarın üstüne çıxıp qaçıram.
Duvar enlidir
Duvarın üstünde telesik
Yeriyip geçirem bizim yeri
Dörtlü çarpı duvarı geçirem
Telesik
Qorxum tökülür
Dönürem
Düvarın üstünde geri baxıram. . .
Sağımda
Bizim yerin yanında
Qomşulukta
İtler
Uzun iplere bağlı
Yırtıcı itler
Qorxmuram onlardan
Men duvarın üstündeyem
Onların ağzı mene yetişmez
Solumda
Sular axır
Düz qara daşların üstünden
Pille pille
Sular daşı yumuşaltır
Aşağaya axır
Arada menekşeler
çiçekler bitmiş
Aşağada bağçalar
Yaşıllıklar
Üreyimi açır.
Duvarın enli yerlerine sarı
Dönürem yeriyirem
Duvarın üstünde otururam
Oturduğum yerde
Duvarın üstünde
Qum kimin
Deyerli daşlar
Göy yaşıl qırmızı aq
Ovcumu doldurup
Savurur kiminim.
Sen mi gelirsen?
Sen misin?
Senden birisi mi?
Kimsin sen?
Gelirsin
Duvarın üstünde
Mene sarı
Uzun etekli
Aq
Qırmızı güllü
Arıq uzlu
Türk benizli
Biraz utancaq
Gözel
Çok sevimli
Çok istekli
Çok gülümser. . .
Men duvarın üstünde
Oturmuşam
Ayaklarımı duvardan sallamışam.
Gelip oturursan
Sinirsen mene
sığışırsan
Qucağıma yerleşirsin
Sağ ayağını qatlayıp
Oturursan
Bürüyürem seni qollarımla
Qucaqlayıram seni
Basıram bağrıma
Dodağını dodağıma qoyursan
Buduna el sururem
Arıqlığını düşünürem
Meni sevirsin
Seni sevirem
Sevişirik
Alışırık
Tutuşuruk
Sevgiden esreksin
Çok isteklisin
Ağzın açıktır biraz
Çok esreksin
Meni de esredirsin
Meni de istekliledirsin
Ayartırsın
Özendirirsin
Azqınlaşırık
Ağzının dadını alıram
dadıram
Dadımsayıram
Esreyirem. . .
Ne olur ki
Bilmirem
Ayılıram
Bele bir yuxudan .................
OĞUZ TÜRK
Saturday, September 30, 2006
Bizim Aydınlar/Qaranlıqlar
Azerbaycan bilenleri ve aydınları öz içlerinde birbirleriyle danişip, yazışıp ve bildiklerini bütün milletle paylaşmalıdırlar. İran fars filterinden geçmiş kitaplardan, yazılardan, ve qazetlerden yox, belke öz araşdırmalarından ve yeni araşdirmalardan ve ya quzey Azerbaycan ve Türkiye bilenlerinden alınan bilgilere dayanaraq Güney Azerbaycan milletine bilgi vermeye çalismalidirlar. Geçmişimizi yalanlayan ve danan ve deyişdiren qaynaqlardan uzaq gezilmeli. Bu qaynaqlar çoxunluqla fars qaynaqları ve onlardan yararlanmiş batı qaynaqlarıdır ki geçmiş 80 ilde İran fars ırqçıları terefinden yaradılmış ve dünyaya tanıtılmışdır. Bizim aydınlarımız, bilenlerimiz, ve araşdırıcılarımız Azerbaycan tarixini yeniden açıp söküp yeniden inşa etmelidirler. Bu bir binaya benzer ki onu bizim düşmanlarımız bize tikmişler. Bu binanin kökü eyridir. Onda işlenilen kerpicler, ağaclar, ve demirler yalançi kerpicler, ağaclar, ve demirlerdir. Bu bina uzaqdan belke de yaxçı ve avand görünür. Ama bir bina uzmanı onun eyri ve saxta olduğunu hemen görür. Azerbaycan tarixini özgeler ve ya özellikle düşmanlarımız yazmışsa bizim aydinlarımız bizim bilenlerimiz bizim tarix yazanlarımız o tuzağa düşmemeliler ve o tarixi pozup yeniden yazmalidirlar. Rusların ve ya farsların filterinden geçmiş tarixi qebul eden Azerbaycan'lının halı bir zeherlenmiş kişiye benzer. Eger bir insan zeherli yemek yemişse onu bir bilen adamin yanina götürerler. Doktur her şeyden once zeherlenmiş xestenin qarnın yuvar ki zeheri onun bedeninden çixarsin. Ondan sora başqa davalar ve ilaçlar ona verer. İndi bizim milletimizin çoxunluğu 80 ilden çoxdur ki beyinden zeherlenmişdir. İçimizde özlerini aydin, alim(bilen), doktur, mehendis, intelektual, demokrat, solçu sağçı, ve modern ve post modern ve başqa başqa aldatıcı adlarıylan aparanların çoxu da bu zeherlenmekden amanda qalmamışlar, ve ya üzüntüyle demeliyik ki çox zamanlar zeherliyenlerin ozlerinden ve ya ajanlarından olmuşlar. Nece ki yatan yatanı oyadabilmez, yatıran da ki yatanı oyatmaq heç de yararına değildir. Düşüncemizce bizim indiki durumda, bizim içimizden çixan ve bize düşman olan sözde aydınlarımız aradan götürülmelidirler. İçimizde bir ata sözü vardır: ağacı öz içinden qurd yeyer, indi biz bu ağacı qurdlardan qurtarmalıyık. Bütün varlıqları bizden olan bu qurdları yandirip qurtuluş savaşinın tüstüsünde boğmalıyık. Olara heç umut yoxdur. Onlardan heç bir şey ummamalılık. Azerbaycan Türkünün içinden çixan fars şevenism’inin bizim içimizde başçisı olanlarla acımasızca davranılmalıdır. Onlar ağac uste oturup ağacı kökünden kesenlerdirler. Özlerini Türk adlandıran ama bizi küçümseyen ve farsı başimıza mindirenler temizlenmelidirler. Bunlar ormanı qıran baltanın qulpudurlar. Bunlar düşmanın bizim içimizde güvenceleridirler. Azerbaycan ailelerinden çixan, Azerbaycan suyunu içmiş, eti sümüğü Türk olan, ama Azerbaycan Türkünü farsların eyağı altına atanların yaşamaq heqleri yoxdur. Onlar bu haqqı analarinin dilini dananda ve fars dilini bizim ağzımıza soxanda elden vermişler. Onlar insanlar arasında sivil bir toplumda yaşamaq haqqını o milletin bütün varlığını düşmanlara satanda elden vermişler. İranın içinde ve xaricinde güc, siyaset, bilim ve başqa alanlarda yuksek meqamlarda ve seviyelerde olan Azerbaycan Türk kökenli Azerbaycan düşmanlarının zamanı başa çatmistir. Bu, hemen yuxarıda sözünü ettiğimiz dokturun zeherlenmiş insanın qarnını yumağa benzer. İran’da ve xaricde Türk kökenli Azerbaycan düşmanları ilk once aradan götürülmelidir. Güney Azerbaycan bir can ve bir beden ve bir bütün ve birge olaraq hereket etmek isterse öz canından öz bedeninden bu mikrobları öldürüb def’etemelidir. Bu aşama düzgünce heyata geçmese başqa aşamalarda böyük çetinliklerle qarşi qarşiya qalmaq mecburiyetinde olacağık. Demek hemen bu sözünü ettiğimiz düşmanlarımız yarın Güney Azerbaycan qurtuluşunun sabahında en öne geçip ozlerini gene de millentimizin önüne yerleşdirip satqınlıqlarına yeni ciltlerinde devam edecekler. Böyle olabileceği indiden bellidir. Başqa milletlerin herketlerinden ve inqilablarından alınan tecrübeler buna buyuk tanıqtır.
Gelecek Azerbaycan Türkünündür
Sayqılarımla
Oğuz Türk
Sunday, September 03, 2006
ATATÜRK
Senin o dağlarca adın . . .
Bir daha,
Yükseleceğimizin güvenidir.
Övünür
Ucalır
Başı göklere sürtülür
Adını getiren her Türk . . .
Denizden Denize
Sınır çekilmez
Aramıza,
Turan dediğim
Bütün varlıqdır . . .
Ey böyük Türk
ATATÜRK
Qanli gözlerimizle
Seni gözleriz
Her quşaqda
Her çağda
Seni gözleriz
Seni özleriz . . .
Bulunur
İnaniram
Bir Türk Anası
Bulunur
İnaniram
Bağışlasın tarixe
Bir daha
Seni
Ey böyük önder
Ey büyük ATATÜRK
Ey büyük Türk
İnaniram
OĞUZ TÜRK