Sunday, December 29, 2013

İran düşüncesi ve Azerbaycan düşüncesi, ...


İran düşüncesi ve Azerbaycan düşüncesi, ...

Yazılarımızda ''İran düşüncesi'' ve ''Azerbaycan düşüncesi'' qonusunu açıxlamışıq. Ancaq ''İran düşüncesi'' dediğimizde neyi qesd edirik? İndi, Azerbaycan düşüncesi İran düşüncesi ile var yox savaşındadır. Biz ise bu savaşın Güney Azerbaycan qolundayıq. İran düşüncesi Azerbaycan düşüncesini yox etme çabasında Güney Azerbaycan'ı ayağı altına salıb ezmekdedir. İşqal altında can çekişinde olan ve sürünen Güney Azerbaycan Türk milleti, topraqsal ve toplumsal varlığından yoxsunlaşmaqdadır. Geçen 20 ilde dalqanın bizim yönümüze dağişdiği doğrudur. Ancaq, İran düşüncesi de Güney Azerbaycan'ın qurtuluşunda ve Böyük Azerbaycan'ın yaranmasında, öz yoxluğunu görür. Buna göre de aşırı ve ağır İran-Fars milletçiliğine sövkenir. Bu İran-Fars milletçiliği hemen hemen ırqçılıqdır. Neden ki İran-Fars milletçiliği başqa milletlerin gelişmesine ve hetta varlığına bir tepgi kimindir. Ancaq bu bir sağlıqlı milletçilik değildir. Yoxedicidir. Hem İran-Fars varlığına, hem de başqa milletlere, Türk'lere Ereb'lere, vb... yoxedicidir. Ancaq Güney Azerbaycan Türk milletçiliği ve genelde Böyük Azerbaycan Türk milletçiliği heç bir millete tepgi olaraq yaranmamışdır. Bu milletçilik yıxıcı ve yoxedici değildir. Ancaq qurtarıcı ve tikici (inşa edici)dir.
Önceden vurquladığımız kimin, düşüncemizce, bizim milletçiliğimiz, tepgisel değil, etgiseldir. Hetta İran işqalına qarşı qoyub qurtuluş savaşında, tepgisellik kimin görünen (tecziye teleblik) gerçekde, etgisel olaraq (istiqlalçıllıq)dır. Bu daha ince bir qonudur. Demek, bizim milletçiliğimiz, ne Fars'ların milletine qarşı ne de onların topraqlarında gözümüz var diye, sanılmamalıdır. Ancaq, bizim milletçiliğimiz, Türk'ü öz topraqlarında gerçek anlamı ile var eden bir düşüncedir. İndi Türk'lerin Azerbaycan'a gelib gelmemesi veya ne zaman gelmesi, ve bilekis, Fars'ların o bölgede varlıqlarının ''neandırtal''lara qeder dayanması, veya Türk dilinin ne qeder yüksek derecede olub olmaması, ve Fars dilinin ne düzeyde olub olmaması, heç bir şeyi değişdiremez. Demek, Güney Azerbaycan Türk varlığının var yox savaşında, öz bağımsızlığını elde etme yolunda, bu davanı ne daha çox haqlı veya daha az haqlı edemez. Nece ki, Güney Azerbaycan Türk millet, bağımsızlığı özüne bir milli haq bilirse, ve özünde özünü idare etme leyaqetini görürse, kimse ve heç bir şey onu daha haqlı veya haqsız edemez. Bu haq, Güney Azerbaycan Türkünün isteğinden doğula bilir. Ne tarixden, ne de geleceğe yöneli varsayılardan. ''Milli istek'', özü özüne ve özü özünde haq doğurandır. Yalnız ''istek''dir ki milli varlıq yarada biler. Millet olmaq da bu istekdedir. Milli egemenlik de bu istekdedir. Bu qonuya daha sonra da doxunacayıq.
Bize göre İran düşüncesi Azerbaycan düşüncesi ile qarşı qarşıyadır. Buna göre de, onların gördüğü her iş, danışdığı her söz, ve yazdığı her yazı bize ters gelemekdedir. İran Fars ırqçılığı özünü öbiri topluluqları eşağalatmda ve onlarla düşmanlıqda görür. Fars'ın milli varlığı Türk ve Ereb düşmanlığı üzerine qurulmuşdur. Milletlere düşmanlıq üzerine qurulmuş olan miletçilik hemen hemen ırqçılıqdır ve başqalarını yox etmeğe ve özünü de yox etmeğe geder. Bize göre Fars ve sonucda İran milletçılığı axsaq ve iflas edici bir düşüncedir. Bu İran-Fars ırqçılığı her halda, bizi yoxedici olduğu yanısıra, Fars milletine de yaramayacaqdır. Bu çeşit milletçilik (ırqçılıq)ların sonu ve tecrübesi tarixde ap açıq aydındır. Bize göre bu İran-Fars düşüncesi yuxarıda anlatdığım nedenlere göre, ve öz genel neceliğine göre yalnış yoldadır. Men, İran-Fars düşüncesinin puça çıxacağına ve bu anti-Türk ve anti-Ereb kökdenci yaxlaşım onların üzlerine patlayacağına eminem. Azerbaycan düşüncesinin önünde, İran düşüncesi, bizim qurtarıcı çalışmalarımızla her gün geri oturur ve silinib getmekdedir.

Oğuz Türk
2013

Thursday, December 12, 2013

Tutsaq etdiler bizi




Gözlerinden esremişdim ya!....
İndi mene şallax vururlar...
Qırx ilin içmeyine...
Bitmez çilede...
Saydın mı?

Qaşlarından şirke düşdüm ha!...
İndi meni asırlar...
Ancaq ikisinden birini qaldırıb...
Göz altından bile baxmırsın.

Uçmağın yolu burnundan mı geçir?
;...
Tanaları meni öldürür....
Deli edir...

Orucluq sabahında,...
Eyaqlarına güller serib...
Dodağından obaşdan ettik...
Ve bir birimize tutsaq olduq.

Ve tutsaq etdik bir birimizi...
Tutsaq etdirdik...
Tutsaq etdiler... bizi...

Oğuz Türk
2013

Sunday, December 08, 2013

Cenab Heyder Eliyev ile görüşmem



Cenab Heyder Eliyev ile görüşmem,

Azerbaycan'ın geçmiş prezidenti Cenab Heyder Eliyev ile, ilk olaraq 1993ün Aqust ayında telfonla danışdım. O günlerde Cenab Eliyev, Bakı'da Milli Meclis Sözcüsü idi, ancaq Azerbaycan presizdentliğine seçime gedecekdi. Azerbaycan'ın o zamankı Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın temsilcisi Cenab Hesen Hesenov, de'vetlimiz olaraq ailesi ile, Kanada'nın Toronto şehrine gelmişdiler. Qonağım, Cenab Hesenov, mene Cenab Eliyev'e telfon edib Kanada Azerbaycan'lıları ile ilgili bilgi vermek istdiklerini söylediler. Menim de Cenab Eliyev ile danışmağımı uyqun gördüler. Cenab Hesenov, telfon ile Cenab Eliyev'in ofisine bağlanandan sonra, oturduğu yerden qalxıb, elebil ki Cenab Eliyev otaqdaydı, eyağ üste sayqı duruşunda, danışdılar, meni tanıtdırıb, sora telfonu mene verdiler. Çox heyecanlıydım. Azerbaycan'ın siyasi durumunu bilirdim. Çox gergin ve çetin bir dönemde, Azerbaycan'a prezident olacaq birisi ile telfondaydım. Hem xarici işqala, hem de iç qarışıqlıqlarla çox çetin durumda olan Azerbaycan'ı istiqrara getirmek isteyen Cenab Eliyev telfondaydı. Sesi semimi, güclü ve mehebbetli idi. Selamlaşandan sonra, menden Kanada'da olan Azerbaycan'lıların ne durumda olduqlarını soruşdular. Men, Kanada'da Güney Azerbaycan'lıların daha çox olduqlarını vurqulayaraq, Azerbaycançıların, yalnız güclü ve istiqrarlı bir Azerbaycan gürmek istediklerini söyledim. Cenab Heyder Eliyev'i desteklediğimizi ve doğru yolunda başarılı olmasını arzıladım. Cenab Eliyev xaricde yaşayan Azerbaycan'lıların her birinin bir Azerbaycan'ın temsilcisi olmalı gereğini vurqulardılar. Sağ ol'laşıb telfonu Cenab Hesenov'a geri verdim. O da sağ ol'laşıb danışığı bitirdi.
İkinci xatirem Cenab Heyder Eliyev ile, New York'da Birleşik Milletler Teşkilatında Türk Evi'nde oldu. 1994'ün September ayında BMT'nın 49uncu iclasına Azerbaycan'ın prezidenti olaraq, Cenab Eliyev gelmişdiler. Men ve iki başqa yoldaşımız, Kanada Azerbaycanlılarını temsilen, çağırılmışdıq. İlk sabahdan New York'da BMT'nın binasında Türk Evi'nde, heyecanla gözledik. Günortaya doğru, herkes yığışmışdı, Cenab Heyder Eliyev, Cenab İlham Eliyev ve yanındakı devlet adamları geldiler. Cenab Heyder Eliyev, öz çıxışlarında, Azerbaycan'ın ve bölgenin gergin durumu ve Ermeni işqalı qonusunda danışdılar. Azerbaycan'ın erazi bütünlüğünü her zaman ve her qeymete qoruyacağını ve siyasi, iqtisadi, ve nizami güclenme ve istiqrarın önemini vurquladılar. Türkiye dışişleri baxanı Cenab Hikmet Çetin ile bir yerde durmuşduq ve Cenab Eliyevin danışıqlarını dinleyirdik. Çıxışdan sora, Cenab Eliyev'in bizi qebul edeceklerini söylediler. Görüşme otağında, prezident Cenab Heyder Eliyev, Cenab İlham Eliyev, AB'de Azerbaycan elçisi Cenab Hafiz Paşayev, ve bir neçe devlet mensubu varıydı. Cenab Heyder Eliyev, çox semimi, mehebbetli, ve üreğe yaxın el verib, opuşub, hal ehval sorub, eğleşdiler. Çox heyecanlıydım, ve özümü çox onurlu hiss edirdim. Genel olaraq, Azerbaycan'ın siyasi durumu ve xaricde Azerbaycan'lıların ve özellikle Güney Azerbaycanın durumu danışıldı. Görüşmemiz 15 deyqe surdu. Cenab Heyeder Eliyev ve Cenab İlham Eliyev, bizi Azerbaycan'da her zaman görüşmeye de'vetli olduğumuzu ve rahatlıq sağlayacağını buyurdular. Sağ ollaşıb, ayrıldıq.
Men Cenab Eliyev ile danışmağı ve görüşmeyi, özüme onur olaraq görürem. Yaşamımı uğruna adadığım Azerbaycan'ın prezidenti ile danışmaq ve görüşmek mene çox heyecan ve fexr verici bir hadise idi.
İndi ki 20 il o ğunlerden geçir, gine de ve her zaman Cenab Heyder Eliyev ile te'rifin etdiğim ve soraki görüşlerimden onur duyub, ve en yaxçı xatireler kimin üreğimde tuturam. Üzüntü ile demeliyem ki, indi 10 ildir ki o daha aramızda değil. Geçmiş yüz ilde Quzey Azerbaycan'ı her yönden etgileyen en önemli siyasi insan, Cenab Heyder Eliyev, öz dünyasınız değişmiş. Ancaq, onun tutduğu ve gösterdiği yol ap açıq önümüzdedir; Bağımsız, güclü, modern, bütün ve Böyük Azerbaycan.

Sayqılarımla

Oğuz Türk

2013

Wednesday, August 14, 2013

GAIP supports Yeni GAMOH's human rights activists



South Azerbaijan is bleeding to death. ...
South Azerbaijan is drying up.
South Azerbaijan is dying from thirst, from hunger.
South Azerbaijan is crying for help.
Yet, who can stop the bleeding? Who can put stop to the intentional and deliberate ecological and social disaster caused by terrorist Iranian regime, upon the Lake Urmu?
Who will put an end to Persian-Iranian terrorist mollas systematic annihilation of South Azerbaijani Turks livelihood in every aspect? South Azerbaijan is an occupied land for over 80 years now, and on the way of complete assimilation to Persian-Iran system. Either by mass media, forced and mandatory Persian education, or by forced exiles by millions, arrest, tortures, and murders, terrorist molla regime is destroying South Azerbaijan as the land, and over 30 million Turks as the inhabitants.
In the chain of random and illegal arrests of thousands of Azerbaijani Turks, there are members of Yeni GAMOH organization's leadership, who are in Iranian prison. To protest the dire situation of prisoners, and illegality of the arrests, Dr. Latif Hasani, Mr. Behbud Qolizade, Mr. Mahmud Fazli, Mr. Shahram Radmehr, Mr. Yurush Mehralibegli, senior members of Yeni GAMOH, with many others in prison started a hunger strike. For almost a month now, that they are continuing with their protest. They were beaten, tortured, with no visit from lawyers, and medical personal. Their physical situation is getting worse by day and by hour. They risk their lives to voice the grievances of South Azerbaijani Turks under the hands of butchers of Persian-Iran terrorist regime. Who will voice their pain and suffering? Who will let the world know that, a complete civil and peaceful protest and demand of basic human rights, such as education in mother tongue, or would end up in loosing freedom, social status, family, and ultimately life?
Who will draw the attention of Human rights NGOs and world governments to the destruction of a nation and their land by the most oppressive and repressive occupying force in the world. The world should know that Persian-Iran occupation is destroying South Azerbaijani Turks.
Who is to help us? Who will hear us? Who? CBC? CNN? BBC? Which news agency? Who will risk an animosity with Iran's mollas? Who will go to war with the evil?
From here, and by this note, we are crying out to the free world's human rights organizations, news agencies, and media:
Here you are! The news! Isn't that what you are looking for? Isn't that news, and specially dramatic news of death and destruction you are looking for and paying for? Aren't you looking for pain and suffering of human to talk about? Aren't human tragedy your bread and butter? Here you are! We are paying by our lives. Do we qualify less than a Palestinian, or an Israeli? Are we less news worthy than protesters who were roughed up in Gezi Park of Istanbul? Aren't we suffering enough? Aren't we human too?
We are human too. We are under unimaginable and inhuman treatment of archaic and apocalyptic terrorist regime of Persian-Iran. With the mixture of extremist Shia doctrine of Islam and extremist Aryan nationalism of Persian Iran, Iranian terrorists have nothing to lose. If they die in the process of plundering of South Azerbaijan and murdering of its Turkish population, they will go to heaven to spend time with 72 virgins infinitely. But we.... We want to live. We want to live peacefully in our own motherland, Azerbaijan. We want to run our own affairs. We want our own government. We want independence. We want freedom. We want democracy. We deserve to live like our sisters and brothers in Republic of Azerbaijan and Turkey. We want to be considered a human. A free human, in his/her own land.
Yet and again, as we just want to live in peace, we are dying in Iranian torture dungeons. Members of Yeni GAMOH leadership, our brothers and sisters, in war on Persian-Iran evil which is fallen upon South Azerbaijan, are dying in their almost a month of hunger strike. They, and hundreds and thousands like them are dying under Persian-Iranian occupation, to live, and to protest the death of a nation.
By this, we are asking Amnesty International and all human rights organizations in the world to be true to their responsibilities and their conscience. To be conscious of brutal inhumanity imposed upon a peaceful nation who is in front line of fighting a war with the most horrible and deadliest of the axis of evil, Iran. We ask Amnesty International to protest, with us, the barbarism of Persian-Iran regime, and to protest, deliberate human rights violations of Iranian terrorist regime in occupied South Azerbaijan.

South Azerbaijani Human Rights Center
Toronto, Canada.
2013

Thursday, July 18, 2013

''muharibe ba Xuda''



''muharibe ba Xuda'',
''Allah ile savaş'',

Bu ne söz?
Nece olur bu iş?
Allah'la da savaş mı olur?
olur mu?
olur?
Olmaz!
Olur....
Bu Allah dedikleri harda?
Gelsin biraz onunla bir iki el ''müharibe'' yapaq!
Tavla oynamaq kimin gelir adamın qulağına.
Ancaq daha tehlükelidir qaliba.
Ona göre,
Kimsenin bu işe qalxışmasını bile,
Tevsiye etmem.
Asla...
''Bu mollalar da adamı lap ele ele salıblar haaa!''
Axı,
Deyen yoxdur:
Axmaq kişinin oğlu,
Allah'ılan da ''müharibe'' olar?
Heç dexli var eh...!

Alay eliyirem.
Mende o güc hardaydı?
Olan iş değil.
Adamın ciğerini çıxardar.
Çiğ çiğ çeyner.
Sonra,
Bir de adama ciğer oluşdurar.
Bir de çıxardıb yemek üçün.
Düzü bu ki,
Men ondan çox qorxuram.
Varlığından da,
Yoxluğundan da,
Qorxuram.
O zaman ki var idi,
Meni her zaman güder kimin idi.
Kölgesini,
Çiğnimin üstünde,
Duyardım,
Her zaman.
Onun gözleri ne yatardı,
Ne onu mürgü tutardı.
Her zaman bilen ve eşiden idi.
Onun elinden heç yere qaçıb gizleneceğim yoxuydu.
Bir sığınaq,
Bir gizlenek,
Yox,,,
O,....
Her yerdeydi.
Başımda,
Oğrun oğrun,
Sıradan düşüncelerimi bile bilirdi.
Onun ağırlığını,
Her zaman canımın üstünde duyumsardım.
Küçüklükden ona sevgi, ve ondan qorxu,
Mene buyurulmuşdu.
Men ise,
Heç zaman,
Sevgi ve qorxuyu,
Bir biriyle bağdaşdıra bilmemişdim.
Menim beynimde,
Sevgi ve qorxu,
Tam ters yerlerdeydiler.
Men Allah'dan,
Yalnız qorxurdum.
Onu,
Nece ve neden,
Seveceğimi,
Heç zaman,
Analaya bilmedim.
Ondan her zaman qorxurdum.
Çox qorxurdum.
Odunları adamlardan olan,
Odda yanmaqdan,
Eqreblerin,
İlanlrın sancmağından,
Ve,
Sonsuzacan süre bilen işkencelerden.
Qaynar qurşunların boğazıma dökülmeğinden.
Her yerimi kesib,
Yaralarıma duz sepilmeğinden.
Derimi soyub,
Bir de soymaq için deri üretilmesinden.
Terse asıb,
Canıma her türlü inciklik verilmesinden qorxuram.
Ax... Adam olmaqdan bıxdım.
Ne qorxuncuymuş adam olmaq.
Ne ağırıymış bu adamlıq yükü?
Yox,
Men adam olmaq istemirem.
Kaşka,
Bir qurd olaydım.
Sibri çollerinde,
Sergerdan...

Ancaq,
İndi ki o yoxdu.
İndi ki onu yuxarılardan,
Yavaş yavaş,
Aşağalara çekib,
Onlan seherecen güreşmişem,
Eyağım altına salıb,
Ağzına ağzına ezmişem.
Döşemişem, topbuz topbuz, sert yumruqları,...
İndi ki onu öldürüb,
Etini yemişem,
Gemiklerini de,
İtime atmışam.
İndi de,
Hele de,
Yoxluğundan qorxuram.
Demek,
Bu Allah'dan qurtuluş var,
Ancaq qorxusundan yox.
Demek qorxu,
Adamın canına girenden sonra getmek bilmir.
Deyirem:
Bu qorxuyu da söküb atsaydım,
Varlığımdan,
Bütün qurtuluşa,
Yollar açılırdı.
Belkem...

Oğuz Türk
2000

Tuesday, July 02, 2013

Gelecek Azerbaycan Türkünündür.

 

 

SORU: SİZ ESALET OLARAQ İRAN'IN HANGI MİLLİYET YA QOVMLARINDANSINIZ?

Yanıt: ''Milliyet ya qovm e İran'' söylevi bütünlükle yanlış ve yahaltıcı bir termindir.

İran'a bağlı olan milliyet ya qovm diye bir şey yoxdur. Türk milleti var. Böyük Türk budununun (millet) bir parçası İran deyilen yerde esir olmuş ve zülüm altında can verir. İran işqalçıdır, ve Azerbaycan işqal olunmuşdur. Fars hakim milletdir, ve Türk mehküm milletdir. Burda bir bağlılıq söz qonusu değildir. Olan ilişgi, zalim ilen mezlum arasında, hakim ile mehküm arasında, işqalçı ile işqal olunanın arasında, ve yenen ve yenilenin arasındakı bir ilişgidir. Mene göre, İran varsa, Azerbaycan yoxdur, ve bilekis. İran varlığı indiki dünya şertlerinde, Türk varlığının ziddinedir. Deferlerce vurqulamışam, burda da bir yol deyirem, '' indi İran düşüncesi Azerbaycan düşüncesiyle qarşı qarşıyadır, ve birinin varlığı öbirinin yoxluğundadır.'' Bu tezi İran düşüncesinin bilginleri 80 ilden çoxdur ki anlamışlar, ve Azerbaycan'ı her yoldan yox etmekde ellerinden geleni esirgememişler. Bu Azerbaycan ve Türk düşmanlığı geçmiş 20 ilde daha da şiddetlenmiş durumdadır. Onun da belli nedeni elbette ki Quzeyde bağımsız Azerbaycan devletinin kök salması, ve Türkiye devletinin gün be gün güclenmesidir. Bunu anlamaq ve alıqılamaq heç de çetin değildir. İndiki ve bölgedeki geopolitik ve sosioekonomik şertler, Azerbaycan ve İran düşüncesini qarşı qarşıya qoymuşdur. Millet olaraq, Türk ve Fars varlığının çatışma noqtasına geldiğini söyleye bilirik. Bu ap açıq aydındır. Özünü bilmemezliğe vuranlar da bu durumu değişdire bilmezler. Yalnız öz bilmemezliklerinde mutlu yaşarlar. Ama ''paradaym qaymış'' ve dalqa deyişmişdir. İran dağılmağa ve Fars milleti Türk milletine hakimiyetini elden vermğe doğru gedir. Bu ''paradaym qayması''dır. Bu dalqa deyişimidir. Gedişat, Güney Azerbaycan'ın İran esaretinden qurtuluşunu ve Türk milletinin öz namusuna, şerefine, vicdanına, diline, kültürüne, toprağına, geçmişine ve geleceyine yiye çıxmağını gösterir. Menim umudum var. Bu qaranlığın sonu gelir yavaş yavaş. İran devinin şüşesinin Tebriz xiyavanlarında yere vurmaq zamanı gelir. Men zencirlerin qırılmasının ve bağımsızlığın çiçeklenmesinin sesini eşidirem. Bu güven ve bu inanc mende Türk'e olan güvenimden ve umudumdan qaynaqlanır. Esaret qebul edemeyen Türk'e inancım, mende geleceye umut töredir ve her nefesimde diriliğimin nedeni olur. Mene göre ve bu qonuda bildiğim butun bilgilere göre, ''gelecek Azerbaycan Türkünündür.''

Sayqılarımla

Oğuz Türk
2012

Monday, June 24, 2013

Esremek






Men esremişem cana qıyıram
Qabı tökürem çanaq qırıram

Çaxır evinde elim havada
Qulağım küyde her an bıyıram

Oğuz Türk
2013



مه ن اسره میشه م جانا قیییرام
قابی توکوره م چاناق قیریرام

چاخیر ائوینده اه لیم هاوادا
قولاغیم کوی ده هر آن بیییرام
اوغوز تورک
2013